Yoğurt çorbası, Türk mutfağının köklü ve sevilen lezzetlerinden biridir. Türkiye’nin hemen her bölgesinde farklı isimler, malzemeler ve pişirme teknikleriyle karşımıza çıkan bu çorba, hem besleyiciliği hem de kültürel geçmişiyle sofralardaki yerini yıllardır korumaktadır. Yoğurt gibi temel bir süt ürününün sıcak yemeklere entegre edilmesi, bu çorbanın sadece bir yemek olmanın ötesine geçerek toplumsal ve tarihsel bir değer taşımasını da sağlamıştır.
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yoğurt çorbası farklı şekillerde hazırlanır. Doğu Anadolu Bölgesi’nde, özellikle Erzurum, Erzincan ve Elazığ gibi illerde “yoğurtlu dövme çorbası” ya da “yayla çorbası” adıyla bilinir. Bu versiyon genellikle dövme (yarma buğday) ve nane içerir; kış aylarında sıkça tüketilir. İç Anadolu Bölgesi’nde, Sivas, Kayseri ve Yozgat gibi şehirlerde ise çorba, dövme ya da pirinçle hazırlanır ve sade ya da nohutlu versiyonlarıyla sofralara gelir. Güneydoğu Anadolu’da, özellikle Gaziantep ve Diyarbakır civarında yoğurt çorbasına baharatlar ve kimi zaman et suyu eklenerek daha yoğun bir lezzet elde edilir. Karadeniz Bölgesi’nde ise bazı kırsal kesimlerde çorbanın içerisine mısır unu katılarak kıvamı artırılır. Ege ve Akdeniz bölgelerinde ise daha sade, hafif ve serinletici türleri tercih edilir. Bu bölgelerde genellikle pirinçli, naneli ve zeytinyağlı versiyonları öne çıkar.
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yoğurt Yoğurt çorbasının kökeni, Orta Asya Türk kültürüne kadar uzanır. Göçebe yaşam süren Türk toplulukları için yoğurt, taşınabilir, uzun ömürlü ve besin değeri yüksek bir temel gıda maddesiydi. Yoğurt sadece doğrudan tüketilmez, aynı zamanda sıcak yemeklerin içerisinde de değerlendirilirdi. Yoğurt çorbası da bu yaşam biçiminden doğmuş, zamanla Anadolu’ya taşınarak yerel malzemelerle harmanlanmış ve günümüzdeki çeşitliliğine ulaşmıştır. Anadolu’da çorbanın içine pirinç, dövme, nane ve çeşitli baharatlar eklenerek hem lezzeti artırılmış hem de doyuruculuğu sağlanmıştır.
Bu çorba aynı zamanda birçok yörede geleneksel bir “şifa yemeği” olarak kabul edilir. Hafif yapısı sayesinde hastalara, çocuklara ve yaşlılara önerilir; mideyi yormadan besin sağlar. Aynı zamanda yaz aylarında soğuk olarak da tüketilebilmesi, onu dört mevsimlik bir çorba haline getirir.
Yoğurt çorbası, Türkiye’nin kültürel ve coğrafi çeşitliliğini yansıtan önemli bir yemek türüdür. Bölgeden bölgeye değişen yapısı, tarihsel kökeni ve sağlığa olan katkısıyla, geleneksel Türk mutfağının yaşayan örneklerinden biri olmayı sürdürmektedir.